Tehlike Odası İçin İlk Hazırlık

[Albinia T. Donnalyn]

Cassidy ve Alice beklerken etrafı biraz topalarlama gereği duymuştu.Etrafta düzensiz bir şekilde yerleştirilen çicek vazolarına baktı.Ellerini sağa oynatarak vazoları duvar dibine koydu.Biraz sonra ise etraftaki tablolara baktı."Ne kadar saçma koyulmuş bunlar" dedi sinirlenerek...Ellerini oynatarak tabloların yerlerini değiştirmeye çalıştı.Birden kafası dağılmıştı.Tabloların hepsi yere düşmüştü."Olamaz ya!" dedi kendi kendine.Kollarını bağladı.Sağ elini tablolara doğru yöneltti ve gücüne odaklanmaya çalıştı.Ellerini bir kuğu balesindeymiş gibi sola doğru doğrulttu.Tablolar şimdi istediği gibi yerlerine gitmişti.Biraz sonra yapacak bir iş yoktu.Giriş salonundaki merdivenlerde Cassidy ve Alice'n gelmesini bekledi.

[Alice Carol]

Alice koşarak büyük salona gitti. Yeni güçleri keşfetme fikri onu heycanlandırmıştı. Belkide hafızasını kopyaladığı insanlardan biri daha mutanttı.Salona girdiğinde profesör Albinia orda bekliyordu.

[Albinia T. Donnalyn]

Biraz sonra salondan içeriye Alice girmişti."Hoşgeldin Alice" dedi ve Alice'n arkasına doğru baktı "Peki Cassidy Nerede?" dedi meraklı bir şekilde...

[Alice Carol]

"Hazırlanıyordu."diye cevap verdi. Sonra dayanamayp sordu. "Tehlike odasınada ne yapcaz? Yani yeteklerimi kontrol etmeyi pek bilmiyorum. Biraz heycanlıyımda." Kapıya doğru baktı. Oda pekte tehlikeli görünmüyordu. Aslında bir okulda tehlike odası diye birşey olduğunu bile bilmiyordu.

[Albinia T. Donnalyn]

Biraz durdu ve Alice'i dinledi dediklerinde biran kikirdemişti.Biran okula ilk geldiği günü hatırlamıştı.Sustu.Alice'n "Tehlike odasınada ne yapcaz? Yani yeteklerimi kontrol etmeyi pek bilmiyorum. Biraz heycanlıyımda." demesiyle biraz durdu ve düşündü."Tehlike odasında güç kontrolleri yapıcağız.Onun harcinde okulda savunma ve saldırı sınıfları var.O sınıflarda gücünüzü daha da güçlendireceğiz.Tehlike odasında güçlerinizi ortaya çıkarmaya çalışırız." dedi.Daha sonra Alice'n giriş salonunu incelemeye başladığını fark etti. "Yoksa Tehlike odasını burası mı sanıyor" dedi içinden..."Alice tehlike odası burası değil.Nasıl desem okulun bodrumu gibi bir yer var.Tabi bodrum sayılmaz.Son sistem teknolojik araçlarla yapılmıştır." dedi ve Alice'e baktı.

[Alice Carol]

"Bodrum?" harika bodrumlardan nefret ederdi. Özellikle karanlık olanlardan. Ama burasının farklı olduğu belliydi. "Teknolojik araçlardan yapılmış..." diye geçirdi içinden. Ozaman ışıkta vardı. Işık varsa sorun da yoktu.

[Albinia T. Donnalyn]

Alice'n içinden düşündüklerini rahatça duyabiliyordu. "Teknolojik araçlardan yapılmış..." demişti az önce.Bunu rahatlıkla duymuştu.Biran durdu ve Alice doğru baktı.Telepati yoluyla "Yoksa sen karanlıktan mı korkuyorsun?" dedi ...

[Alice Carol]

Alice bu soru karşısında hazırlıksız yakalanmıştı. Profedöre bakınca kızardığını hissetti. Derin bir nefes alıp gözlerini devirdi. "Biraz. Yani çok değil. Aslında bazen ürkütücü oluyor." Yine uzattığının farkına vardı. "Kısacası evet" dedi nefesini vererek.

[Rena R. Rhodanthe]

Dışarıdaki çiçekleri sularken içeride profesör Albinia ile yeni bir öğrenci görmüştü. Hemen onların yanına koşarak "Hey. Merhaba napıyorsunuz burada." diye soru

[Albinia T. Donnalyn]

Birden Rena'nın gelmesiyle irkilmişti.Rena "Hey. Merhaba napıyorsunuz burada." demişti.Biraz durdu ve Rena'ya doğru baktı."Hiç tehlike odası için hazırlık yapıyoruz.İstersen sende gelebilirsin" dedi merakla...

[Alice Carol]

O daya giren genç kadına dikkatle baktı. Anlaşılan o da onlardandı. Profesör Albinia'ya dönerek sadece ikisinin duyabilceği bir sesle " O kim?" diye sordu.

[Wolger Delirium]

Wolger sessizce girip saklanmıştı.Belki onun için bir şans vardı şu anda.Yaptığı çok tehlikeliydi.Elektriği kullanma gücü onun için şu anda avantajdı.Konsantre olmaya çalışıyordu.Sonra gözlerini açtı ve...Elektrikler yoktu.Diğer Mutantların meraklı seslerini duya biliyordu.Ardından tekrar konstrile oldu ve etrafındaki demirli parçaları kaldırarak onların üstüne attı...

[Cassidy Denty]

Cassidy hazırlanmıştı ve yolu bulmaya çaışıyordu.Büyük salona doğru ilerlerken orda bir oğlan gördü vede Alice ve profösörlere bazı parçaları onların üzerine gönderiyordu.Cassidy hiç düşünmeden kötü olan ruhunu dinledi ve "Sen..."diye seslendi.Daha sonra vazolarda bulunan suları kullanarak daha fazla su oluşturarak saklanan çocuğun üzerine yolladı.

[Wolger Delirium]

Wolger suyun geldiğini son anda farketmişti.Ama iş işten geçmişti artık,ama durmadı etrafına baktı kendini koruyacak bir şey yokdu.Ama bir dakika Zırh! vardı.Bu onun işine yarardı çünkü elektrikli bir koruma kalkana oluşturma yeteneği vardı.Hiç düşünmeden kalkanı açtı...

[Alice Carol]

Alice seslerin geldiği tarafa konsantire oldu. Cassidy'de ordaydı. Üzerlerine doğru yine bir metal yığını geliyordu. Bu anı daha öncede yaşamıştı. Bu sefer kontrol edebilirdi. Hemen metallere yoğunlaştı ve onları duvara fırlattı. Zor olmuştu. Ama öncekinden daha kolaydı.

[Wolger Delirium]

Wolger havaya kalktı.Elektrik onun uçmasını sağlamıştı.Bu işi burda bitirmeliydi son hızla Alice'ye elektrik akımı ve ardından demir yığınlarını fırlattı.Ama Cassiyd'i onu engelleye bilirdi.Bunun için zırhının öbür yeteneğil olan tuzak toplarını ona attı.Cassiyd'i yi etkisiz hale getirecekti...

[Albinia T. Donnalyn]

Biran Cassidy'nin sesini duymasıyla irkilmişti.Merdivenlerden yukarı bakınca basamaklardan aşağıya süzülen suları gördü.Hızlıca merdivenlere doğru çıktı.Önünde duran ufak bir çocuk gördü.Bunun kim olduğun gayet iyi biliyordu.Ellerini havaya kaldırmasıyla çocuğu yerden ayakları havaya kalktı.Beynine hiç hissetmediği acılar gönderdi.Daha sonra çocuğu telepatik gücüyle "Sende kimsin ufaklık" dedi ve Havada uçan çocuğa,etrafta tahtadan yapılmış eşyaları çocuğun üzerine fırlattı ve çocuğun kollarını tahta ile bağladı.

[Wolger Delirium]

Wolger konuşmamakda ısrar ediyordu.Konuşmayacaktı.Ama hala demir yığınların kızın üstüne gidiyordu...

[Alice Carol]

Alice üzerine gelen elektirik ve yığından hızla kaçtı. Çevik olmaktan hiçbir zaman şikayetçi değildi.Demirler hemen yanından sıyırıp geçmişti. "Son anda" Deyip derin bir nefes aldı ve durduğu yerden doğrulup Albinia'nın yakaldığı çocuğa baktı.

[Wolger Delirium]

Wolger dayanmalıydı.Yine sustu,sadece sustu...

[Cassidy Denty]

Cassidy karşıdan gelen toplara bakarak bağırdı "Hayıırr."Daha sonra Cassidy'nin gözlerinde bir kıvılcım oluştu ve önüne ateşten bir kalkan oluştu.Cassidy sanki savaşı kazanmış gibi bir kahkaha patlattı."Diğer gücümü buldum."Daha sonra elinde alev topu oluşturarak Wolger'in Alice'ye gönderdiği demir yığınına fırlattı.O anda demir yığını eriyip yere düşmüştü.Cassidy'nin gözleri kararır gibi olmuştu hemen bir yere dayanıp kendine gelmeye çalıştı.

[Alice Carol]

Aldığı nefesi geri verdi. Cassidy'nin demirleri eritmesi ile en azından bugünlük başka demir yığınının üzerine fırlatılma ihtimali kalkmıştı ortadan.

[Albinia T. Donnalyn]

"Daha çok küçüksün ufaklık ama beynini okuyabilirim." Albinia elini çocuğun kafasına götürdü.Gücnü kullanmasıyla çocuk baygınlık geçirmişti.Çocuğun anılarına bakmaya gelmişti.Beyninde ilk gücü bulduğu zamana gitmişti.Emindiki bu çocuğu Thomas bulmuştu vede tahmin ettiği gibi oldu.Thomas'ı gördü anıların içerisinde.Elini çekmesiyle çocuk yere düşmüştü.Çocğu kucağına aldı ve "Çocuklar ben geliyorum birazdan ufak bir işim var...Rena sen onları tehlike odasına götür" dedi ve çocukla beraber enstitüden dışarı çıktı.

[Wolger Delirium]

Bu iş çığrıdan çıkmıştı artık ve bilinçsizce:"Hadi saldır bana!!!Hadi yok etsene hadi beni!!!Ne duruyosun?!!!"diye bağırdı.Sonrada onlara baktı...

[Albinia T. Donnalyn]

Çocuk yarı yolda ona saçma sapan şeyler söylemişti.Buda Albinia'nın gittikçe canını sıkmıştı.Elini tekrar çocuğun başına götürdü ve çocuğun tamamen bilincini kapattı."Seni götürene kadar sesin çıkmasa iyi olur" demesiyle çocuk kucağında baygın bir şekilde yatıyordu ve enstitüden dışarı çocukla beraber çıktı.